İNSAN DOĞASI (DONALD W. WINNICOTT)

 

Kitap Winnicott'ın insan gelişimi hakkındaki ders notlarının bir kitap haline getirilmesinden oluşuyor. İnsan doğasını tıp eğitiminden, klinik gözlemlerinden ve kendi deneyimleri ışığında yorumluyor. Kitapta psike-soma ve zihin, sağlık ve hastalık, beden ve psikolojik bozukluk, psikosomatik ve duygusal gelişim, içgüdüler, depresif konum, bastırma, hipokondri, iç dünya, entelektüel işlev, yanılsama, yaratıcılık, psikanalizde çevre, geri çekilme ve gerileme konularına yer vermiş. Her bölümde kendisinden önceki psikanalitik fikirlere ve kendi psikanalitik yorumlarına yer vermiş: Oedipus kompleksi; çocuksu cinsellik; bilinçdışı; depresif pozisyon; manik savunma; geçiş nesneleri; saldırganlık. Çalışmalarının tümünü yansıtmasa da Winnicott'ın psikanalize ve insan doğasına bakışını anlamak için güzel bir özet sayılabilir. Özellikle doğum öncesi ve doğum anı hakkındaki fikirlerini çok değerli buldum. 

Doğru ve zamanlaması yerinde bir yorum, analitik tedavide fiziksel olarak kucaklanma/tutulma hissi verir ve bu (psikozlu olmayan kişi için) gerçek bir kucaklanma ya da bakımın gerçekleşmiş olmasından daha gerçektir. Kavrayış derinleşir ve dilin kullanımıyla kendini belli eden kavrayışla beraber analist fiziksel olarak geçmişte, yani kucaklanmış olmaya ihtiyaç duyulmuş zamanda, sevginin fiziksel bakım ve uyum sağlatma anlamına geldiği zamanda hastayı kucaklamış olur.(Sayfa 82)

Kötü az bir miktarda, öfkenin ifadesi için, iyi ise kişisel büyüme, onarım ve telafi için, imgesel bir hasarın verildiği yeri iyileştirmek için tutulur.(Sayfa: 94)

… ilk beslenmeler kötü idare edildiyse, o zaman birçok soruna yol açabilir ve aslında, yönetimdeki bu erken başarısızlık esnasında ilişkide kalıcı bir güvensizlik örüntüsünün başlamış olduğu görülebilir. (Sayfa: 127)

Annenin uyum sağlama başarısızlığı bebekte bireysel yaşam süreçlerin­de bozulma meydana getirir. (Sayfa: 128)

Bütünleşme anlarının çok büyük bir öneme sahip olabildiği psikoterapide, daha büyük bir çocuk hatta bir yetişkinin psikoterapisinde, psikoterapistin bütünleşme çalışmasının berrak bir kavrayışına sahip olmaya ihtiyacı vardır ve uygulamada terapistin yadsınmış dünya ile henüz bütünleşmiş birey arasında durmasına duyulan özel ihtiyaç kısa sürebilir. Tam o anda terapist annenin normal bebeğinin bakımının başlangıcında davranabildiği gibi davranabilirse paranoid örüntü örgütlü hale gelmeye ihtiyaç duymaz ve birey gerçek bir içgüdüsel itki geliştirme fırsatına sahip olur… (Sayfa: 152)



Yorumlar

Popular Posts